Üsküdar’da Trafik Kazası: Motokuryenin Hayatını Kaybettiği Kaza
İstanbul Üsküdar’da meydana gelen ve bir motokuryenin hayatını kaybetmesine neden olan trafik kazası, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. 15 Ocak 2024 tarihinde sabah saatlerinde yaşanan kazada, Üsküdar D-100 Karayolu Altunizade mevkiinde seyir halindeki bir cip, motosiklete arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle metrelerce sürüklenen 35 yaşındaki motokurye Mustafa Gül, olay yerinde hayatını kaybetti.
Kazanın ardından araç sürücüsü Can Karaoğul gözaltına alınarak mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, sürücünün 2.37 promil alkollü olduğunu tespit etti ve ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılanmasına karar verdi. Sanık, ilk etapta tutuklu yargılanırken, Mayıs 2024’te tahliye edildi. Ancak mahkeme süreci devam ediyor ve olayın detayları hala netleşmiş değil.
Bu olay, Türkiye’de trafik kazalarına ve özellikle motokuryelerin güvenliğine yönelik önemli soruları gündeme getirdi. Özellikle kuryeler, trafik akışı içinde büyük risklerle karşı karşıya kalırken, kazaların adil bir şekilde değerlendirilmesi için teknik incelemelerin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Mahkeme Sürecinde Yeni Bilirkişi Raporları Talep Edildi
Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen davada, kazanın nasıl gerçekleştiğine dair net bir görüşe ulaşmak için İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Trafik Kürsüsü’nden bilirkişi raporu talep edildi. İTÜ tarafından mahkemeye sunulan raporda, kazanın nasıl meydana geldiğine dair iki farklı olasılık üzerinde duruldu:
-
Motosiklet sürücüsü hatalı olabilir: Eğer motosiklet sürücüsü en sol şeritten orta şeride geçerken yeterli takip aralığını bırakmadıysa, hatalı manevra yaparak cipin şeridine girdiği düşünülebilir. Bu durumda, Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/f ve 84/g maddelerine göre asli kusurlu kabul edilebilir. Ancak cip sürücüsünün fren izinin olmaması ve tedbir almaması da dikkate alınarak, tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
-
Cip sürücüsü asli kusurlu olabilir: Eğer motosiklet sürücüsü uygun takip mesafesi bırakarak şerit değiştirdiyse ve arkadan gelen cip duramayarak çarptıysa, Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/d maddesi gereğince cip sürücüsü asli kusurlu olarak kabul edilmelidir. Bu durumda motosiklet sürücüsü tamamen kusursuz sayılacaktır.
İTÜ tarafından sunulan rapor, mahkemenin kesin bir sonuca ulaşması için yeterli görülmedi. Mahkeme, Jandarma Kriminal tarafından görüntülerin netleştirilmesini ve yeni bir bilirkişi raporunun hazırlanmasını talep etti. Bu talebin ardından duruşma 17 Haziran 2025 tarihine ertelendi.
Türkiye’de Trafik Kazaları ve Motokurye Güvenliği
Bu olay, Türkiye’de trafik kazalarına yönelik bazı temel sorunları bir kez daha gündeme getirdi. Özellikle İstanbul gibi büyük metropollerde motosikletli kuryeler, yoğun trafikte sürekli risk altında çalışıyor. 2024 yılı itibarıyla motokurye kazalarında ciddi bir artış yaşandı. Trafik kazalarına neden olan başlıca faktörler şunlardır:
- Yoğun trafik: İstanbul gibi büyük şehirlerde trafik sıkışıklığı nedeniyle motosikletler dar alanlarda ilerlemek zorunda kalıyor.
- Sürücü dikkatsizliği: Araç sürücülerinin, özellikle gece saatlerinde motosikletleri fark etmemesi ve ani şerit değişimleri yapması kazalara yol açıyor.
- Alkol ve uyuşturucu kullanımı: Trafikte alkollü araç kullanımı, sürücünün reflekslerini yavaşlatarak kaza riskini artırıyor.
- Koruyucu ekipman eksikliği: Motosiklet sürücülerinin yeterli koruyucu ekipman kullanmaması, kazalarda ölüm oranlarını artırıyor.
Türkiye’de motokurye kazalarının azaltılması için daha sıkı trafik denetimleri yapılması ve sürücü eğitimlerinin artırılması gerekiyor. Aynı zamanda motokuryeler için özel şeritler oluşturulması ve koruyucu ekipman kullanımının teşvik edilmesi önemli adımlardan biri olabilir.
Adil Bir Yargılama Süreci İçin Teknik İncelemeler Şart
Bu dava, Türkiye’de trafik kazalarında adil bir yargılama süreci yürütülmesi için teknik incelemelerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kazaların oluş şekli hakkında kesin bir kanaate varmak için:
- Görüntü kayıtlarının iyileştirilmesi ve analiz edilmesi
- Bağımsız bilirkişi raporlarının detaylı olarak hazırlanması
- Karayolları Trafik Kanunu’na uygun bir kusur değerlendirmesi yapılması
gerekmektedir. Özellikle kazanın meydana geldiği bölgede güvenlik kameralarının kayıtları detaylı bir şekilde incelenmeli ve tarafların kusur oranları net bir şekilde belirlenmelidir.
Sonuç ve Beklentiler
Üsküdar’da meydana gelen motokurye kazası, yalnızca bireysel bir dava olmanın ötesinde, Türkiye’deki trafik güvenliği ve motokurye mesleğinin riskleri açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Bu olayın ardından trafik kazalarında daha sağlıklı bir hukuki süreç yürütülmesi ve kazaların önlenmesi için alınması gereken tedbirler konusunda kamuoyunda farkındalık yaratılması gerekiyor. Özellikle şu adımların atılması büyük önem taşıyor:
- Trafikte alkol denetimlerinin artırılması: Alkollü sürücülerin yola çıkmadan tespit edilmesi, olası kazaların önüne geçebilir.
- Motokuryeler için özel şerit uygulamaları: Büyük şehirlerde motosikletlerin güvenli bir şekilde ilerleyebilmesi için özel şeritler oluşturulmalı.
- Trafik eğitiminin güçlendirilmesi: Araç sürücülerine, motosikletlerin trafikte nasıl güvenli bir şekilde hareket ettiğine dair daha fazla eğitim verilmeli.
- Güvenlik ekipmanlarının zorunlu hale getirilmesi: Motokurye şirketleri, çalışanlarına tam koruma sağlayacak ekipmanları sağlamalı.
- Adil ve hızlı yargılama süreçleri için teknik bilirkişi raporlarının geliştirilmesi: Kazaların çözümü için teknik incelemeler daha kapsamlı ve hızlı bir şekilde yapılmalı.
Bu tür davalar, Türkiye’de trafik kazalarının hukuki boyutları ve sürücülerin sorumlulukları konusunda emsal teşkil edebilir. 17 Haziran 2025’te yapılacak duruşmada, yeni bilirkişi raporları doğrultusunda sanığın kusur oranı daha net bir şekilde belirlenecek. Kamuoyu, adaletin sağlanmasını ve mağdur ailelerin haklarının korunmasını bekliyor.
Trafik güvenliği ve motokuryelerin çalışma koşulları hakkında daha fazla farkındalık yaratılması, benzer olayların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor.
